10 Mayıs 2018 Perşembe

Toz Boyalar Hakkında Bilgi, Toz Pastel Boyalar Nasıl Uygulanır?

Yazının konusu sizlere toz boyalar hakkında bilgi vermektir. Resim yapmak için kullanılan boyalar, organik ve anorganik olmak üzere iki çeşittir. Organik boyalara (pigment) denir. Bunlar, çeşitli renkli maddeleri ihtiva eden nebatlar ile renkli kabukları olan hayvanlar ve bazı hayvanların çıkardıkları dışkıdan elde edilirler. Anorganik boyalar ise çeşitli renkli bünyeleri olan taşlar, renkli kil ve topraktan elde edilir. Anorganik boyalar pigmentlere yani organik boyalara nazaran daha dayanıklıdırlar.
Eskiden bazı nebatlardan elde edilen boyalar bugün sun’i olarak yapılmaktadır. Fakat eski üstatlar da bazı boyaların, örneğin kurşun beyazını, Napoli sarısını, bakır oksidi ve zaçyağı renklerini sun’i olarak elde etmek zorunda kalmışlardır. Esasen renklerin iyi bir şekilde asırlara mukavim oluşları eski üstatların bu renkleri daha iyi yaptıklarından değil yalnız ve yalnız bu renklerin kullanılması hususunda iyi bir işçiliğe ve bilgiye sahip olmalarındandır.

Renklerin Kararması

Doerner, renkleri karartan şeyin, renkli bünyelerin kötü olmasından ziyade bu renkli bünyelerin boya haline getirilmesinde kullanılan yapıştırıcı maddelerden ileri geldiğini yazmaktadır. Ayrıca ressamların çeşitli usullerle istihsal’edilen değişik renkleri kullanmasında sakınca vardır. Çünkü bazen harici görünüş itibariyle çok güzel renkler vardır ki, bunlar kısa bir zaman sonra solmaktadır veya kararmaktadır. Böyle, kaynakları meçhul boyalar ressamın işini genelde çıkmaza sürüklemektedir. Esasen, bugün piyasada bol miktarda görülen renk çeşitliliği, bir ressam için gerekli değildir. Ressam İçin 10 – 15 renk tamamen tercihe bağlıdır.
Bu on ilâ on beş renk arasındaki diğer sayısız renkler fabrikalarda karıştırılmış renklerdir ki, büyük bir çoğu gereksiz olup, kısa bir zaman içinde kararmaktadır. Fakat renklerin az olması, ille bunların sağlam ve iyi boyalar olacağı şeklinde anlaşılmamalıdır. Gerek pigmentler, gerekse madeni boyalar menşe bakımından iyi olsalar da, bunların yağlarla muamelesinde ekseriyetle iyi sonuçlar alınmamaktadır. Ayrıca bugün fabrikalar tarafından yapılan boyaların çıkış yerlerinin üzerine yazılmaması ve ekseriyetinin imitasyon oluşu, ressamın işini zorlaştırmıştır. Ayrıca piyasada satılan toz boyaların artistik boya yapılmaya hiçbir zaman, müsait olmadıklarım burada işaret etmek gerekir. Toz Boyalar Hakkında Bilgi, Toz Pastel Boyalar Nasıl Uygulanır? 




Boyaların kimyevi terkibini bilmek, bunların bir- birleriyle muamelelerinde ne olacağım bilmek demek olacağından salık verilir. Eski ressamların bu hususta iyi yetişmiş olduklarını biliyoruz. Mesela, bakır oksitten elde edilmiş boyaları (Verones yeşili), kükürt ihtiva eden (Zinnobre, kadmium sarısı) yahut ultramarin gibi renklerle karıştırılırsa kükürtlü bakır teşekkül eder ve renk karışımı kararır.

Toz Boyaların Öğütülmesi

Renklerin çok ince öğütülmüş olmaları iyi değildir. Eski ressamların dövdükleri boya tozları bugünkü fabrika toz boyaları ile kıyaslanırsa eskilerin 10 misli daha kaba oldukları görülür. Bugün yapılan mikro ölçüler bize bu neticeleri vermiştir. Doerner, boya zerreciklerinin kaba oluşu yapıştırıcı maddenin tesirine daha fazla dayandığını,’çünkü kaba dövülmüş boya tozunun daha az yapıştırıcı maddeye (yağa) ihtiyaç duyduğunu belirtmektedir. Ve eski ressamların boyalarının daha dayanıklı olmasının sebebi bilhassa bu toz zerreciklerinin daha kaba oluşunda görülmektedir.



Boyaların ışığa dayanıklı olması aranılan en önemli özelliklerden biridir. Boyaların ışığa dayanıklı olup olmadığım anlamak için şöyle bir deney yapmak yeterlidir. Arapzamkı ile istenilen toz boyalan ayrı ayn karıştırdıktan sonra temiz beyaz bir kağıt üzerine ince bir tal baka halinde, her rengi ayrı olarak şerit halinde sürüp ortadan kesip yarısını güneşe, yarısını da güneş görmez yen bir yere koyunuz. Güneşte bırakılan parçayı birkaç, gün -sonra güneşte bırakılmayan parça ile mukayese) ederseniz aradaki fark, renklerin ışıktan etkilenip etkilenmediğini gösterir. Yağlı boyaların muayenesi için yaz aylarında tuvale sürülen boyaların altı ay kalması gereklidir.
Toz boyaların, bozulmasında amil olan sebepler  şunlardır: Yağlar, yapıştırıcı maddeler (zamklar, arap- zamkı, kitre, yumurta, yumurta akı), havadaki gazlar, ışınlardır. Ayrıca kimyevi bakımdan karışımları birbirine tesir eden boyalar vardır.
Bu yazımızda toz boyalar hakkında bilgi konusunu işledik yeni yazılarda buluşmak dileği ile .


Kaliteli Yağlıboya Nasıl Olmalıdır

Yağlı boyayı bizzat karmak, ressama birçok faydalar sağlar. Ressam bu şekilde, hem boyanın materyellerini daha yakından tanır hem de bizzat yapılan boyada bir materiyal güzelliği temin eder. Bu materyel güzelliği fabrikaların boyalarında yoktur. Boyayı iyice karabilmek, bir kaim cam yahut beyaz fayans plâk, bir keçe yahut kaim bir gazete altlığı üzerine konur. Böylece tazyikle camın kırılması ya da camın kayması önlenir. Pigmente karıştırılacak yağ ile, miktarları birçok kitaplarda yazılmıştır.
Ekseriyetle koyu renkler yağı fazla içerler. Buna mukabil açık renkler yağı o kadar fazla yutmazlar. Ayrıca, bazı boya fabrikalarının raporlarına göre boya ne kadar ince karılırsa boya sathı büyüdüğünden o kadar fazla yağ yutmaktadırlar.
Hafif boyalar bünyelerine çok yağ aldıkları gibi ağır boyalar da az yağ kabul ederler. Tabiî boyanın ince yahut kalın dövülmesine göre yağ miktarları da değişir. Eski ressamların yaptıkları boyaların bugünkü fabrika boya tozlarına mukabil çok daha kaba olmaları gibi boyaların bünyelerine daha az yağ almalarını temin eder. Böylece, sararma ihtimalleri de daha azaltılmış olur. Fayans plâk üzerine koyulmuş pigment içine ilk önce az yağ konur ve spatül ile karılır. Karıldıkça boya sulanır, ve buna tekrar toz ilâve edilerek karılmaya devam edilir. Neticede boya yayılmayıp, ispatülle nasıl bırakılırsa öyle duracak hale gelir. Kurşun beyazını, Napoli sarısını, krom sarılarım, zehirli olduklarından ağzı tülbentle örterek karinalıdır. Aksi takdirde uçar. Toz boyalar ciğerlere girer. Ağza bağlanacak tülbentin ıslak olması daha iyidir. Çinko beyazı gayetle ince öğütülmüş olarak piyasaya sürüldüğünden, bu boyayı kısaca bir karıştırdık tan sonra kullanmak en iyisidir. Bu boyanın fazla karılması ancak boyanın bozulmasına sebep olur. Krom kırmızısı da çok karıldığı taktirde rengini değiştirir ve sarıya çalar. Napoli sarısı eğer az karılırsa en güzel neticeyi verir.

Boyanın Sürüldüğü Gibi Kalması Için :

Boyanın Sürüldüğü gibi kalması için  , su ile pigmentin karılmasından sonra yağ katarlar ki, bu su, boyayı çürüttüğünden zararlıdır. Bu bakımdan iyi bir boya hamuru elde etmek isteniyorsa, bunu fazla pigment katarak elde etmelidir. Boyanın kesilecek gibi bir kıvama gelmesi için karılan boyanın içine tükürüldüğü gibi az- miktarda kasein, yumurtalı temperle emilzüyonu veya kaolin katılması mümkündür. Fakat bunların yanında Doerner tarafından en iyi olarak vasıflandırılan balmumu katılmasıdır. Fakat Doerner, balmumunu yağ içinde değil de terebentin içinde eritildikten sonra boyaya ilâvesini tavsiye ediyor. Balmumu ilâvesi % 2 dir. Balmumunun bir faydası da yağın boyayı sarartmasına mani oluşudur. Eski yağlarla karıştırıldığı taktirde boya, çabuk katılanır. Kurşun beyazının karıldıktan sonra, 8 gün beklemeyi, ondan, sonra tüplere koymayı Doerner ayrıca tavsiye etmektedir.
Bunun gibi bazı denkler karıldıktan sonra bir gün bekletilmeli, ondan sonra tekrar pigment üâvesi ile karıldıktan sonra tüplere konulmalıdır. Çinko beyazı, emaraud yeşili, ultramarin, umra ve kobalt yeşili bu muameleye tutulursa iyi netice alınır. Boya karıldıktan sonra, tüpe doldurulur. Tüpe boya konmadan evvel tüpü zapon lak’ı ile çalkala* makla yağ asidinin tüpün madenine tesiri önlenir. Tempera renklerini^ tüplere doldurulmasından önce de aynı şekilde tüpleri zapon lak’ı ile çalkalamak gereklidir. Boyalar, geniş ağızlı kavanozlarda da muhafaza edilebilir. Ancak boyanın üzerine biraz su koymalı ve boya suyun altmda kalmalıdır.

Eskimiş Boyalar

Eskimiş boyaların tekrar terepentin yağı ile eritilmesi ve karılmasında fayda yoktur. Çünkü tekrar katılaşması ve ayrıca kararmasının önüne geçilemez. Üzerinde boya karılan plâk, daima boya yapıldıktan sonra terepentin, benzol, xylol gibi maddeler ile temizlenmelidir.

Evde Yağlıboya Hazırlama

Ekseriya fabrikalarca yapılan boyaların malzemeleri hakkında gayet detaylı bilgiler verilmesine rağmen bunların ölçülerine ait bilgiler bir sır olarak saklanmaktadır. Fabrika boyaları ekseriya gayetle ince öğütüldüğü ve fazla karıldığından boyaların kararmaları ve  ışıklılık kudretlerini kaybetmeleri çabuklaşmaktadır. Ayrıca boyaların silindir altında geçirilmeleri o boyaların sabunlaşmalarına sebep olmakta, bu suretle de sertleşmekte ve kaliteleri de bozulmaktadır.
Fabrikaları ekseriyetle buna mecbur eden şey resim yapan ekseriyetin bu gerçekleri bilmemesi ve görünüşe önem vermesidir. Eski resim kitaplarında örneğin Cen-nini de pigmentlerin kâfi derecede döğülemediğinden bahsedilmektedir. Fakat zamanın en iyi döğülen iyi boyaları bugünün tozları yanında toz zerreleri bakımından 10 misli daha büyüktür.
Doemer de toz zerreciklerinin kaba oluşunu rengin ışıklı ve bozulmaması bakımından isabetli olduğunu müşahade ettiğini yazmaktadır. Bunun faydasını elle karılmış boya kullananlar derhal fark- ederler. Eski ressamların boyalarını taze taze yapıp kullandığını biliyoruz. Bunun yanında ise fabrikanın boyasını uzun zaman piyasada beklemeye tahammül edecek bir boya haline getirmesi lâzım gelmektedir. Bu da piyasaya çıkacak boyanın iyi kalitesi yanında dayanıklı olmasını gerektirecek ilâveleri gerekli kılar. Klemser beyazım eğer bizzat yapıyor iseniz suyu içine damla damla katmak şayam tavsiyedir.

Evde Yağlıboya Hazırlama Için Nelere Dikkat Edilir

Balmumu terebentin içinde eritilerek de kullanılabilir. Yağlı boya, dışarda yahut atölyede yapılan çalışmaya göre, sabahleyin yapılan çalışmada zor karılırken öğlende yahut güneşli havada açıkta adeta paletten boya akar. Hattâ bu hal, boyada fazla miktarda balmumu yuvarsa fazlalaşır. Yağlı boya ressamı için, çok üzücü husus, renklerin değişik zamanlarda kurumasıdır. Meselâ kremser beyazı, saturn kırmızısı, kobalt mavisi çabuk kurudukları halde karmin, zinnaber renkleri ve siyah geç kurumaktadırlar. Bu renklerin çabuk kurumaları için bu renklerin içine toz halinde kremser beyazı katmak en güzel çaredir. Tempera emülsiyonları ile de bugün ressamları aynı neticeye ulaşmak yolunu bulmuşlardır. Boyaların kuruma zamanları, eğer bu renklerin arasında aracı renkler yapmak için başka renkler katılmamış olsa idi, bu kuruma müddetleri birbirlerine daha eşit olurdu.

Haşhaş Yağı

Boyaları üst üste çalışmayan ressam için, haşhaş yağı iyi bir materyeldir. Yalnız haşhaş yağının taze, ince, akıcı olması gerekir. Bu yağla yapılan boya çabuk kurumadığı gibi fazla yağlı bir manzara arzeder. Astar olarak sürülecek ilk tabaka için haşhaş yağı müsait değildir. Bugün halen piyasaya sürülen boyalar, haşhaş ve keten yağı karışık olarak yapılır. Örneğin kremser beyaz, ekseriya haşhaş yağı ile karıştırıldığı halde, zor kuruyan boyalar keten yağı ile karıştırılır.

Reçineli Yağlı Boyalar:

Reçine esanslarını, beyaz çiğneme sakızı «damla sakızı» veya temiz reçineyi tere- pentin ve keten yağı içinde hallettikten sonra % 10 nisbetinde olarak boyaya katılır. Yani yağın nisbeti 1/10 olmalıdır. Bu suretle tübün içinde sertleşmesi de önlenmiş olur. Rubens’in kullandığı boyalar da aynı şekilde yapılmıştır. Yani sakız terepentin içinde eritilir. Bu mayi güneşte dinlendirilmiş keten yağma katılır. Sonra bu karışım, boya ile karıştırılır. Schmincke fabrikasının «Mussini» artist boyaları reçineli olarak yapılmaktadır. Schmincke boyaları, piyasanın kusursuz boyalarıdır. Bu boyalar birbirlerine eşit bir şekilde gerek satıhta gerekse iç olarak beraberce kururlar. Reçineli boyalara konulacak balmumu, yağ içinde değil, terepentin içinde eritildikten sonra ilâve edilmelidir.

Reçineleli Boyaların Verniklenmesine Gerek Var Mıdır ?

Reçineli boyalar uzun zaman resmin verniklenmesine ihtiyaç duymaz, çünkü verniğin muhafaza edici hususiyeti kendisinde de vardır. Reçineli balmumu boyalarını da kendimiz bir başka şekilde pratik olarak, Doerner’in tavsiye ettiği şekilde kullanabiliriz. Reçineli esans verniği (yukarıda formülü verilmiş bulunuyor) şu şe^ kilde bir başka formül ile daha pratik şekilde tatbik etmek mümkündür.
Terepentin içinde halledilmiş balmumu yağlı boyaya spatül ile karıştırılır ve resimde kullanılır. Reçine terepentin içinde halledilir ve buna balmumu ilâve edilirse bu iş için en uygun bir boya materyeli yapılmış olur. Bu esans ile karıştırılmış ve boyanmış resim atmosferli, volümlü, mat, aydınlık olur. Dekoratif maksatlarla yapılacak olan resimlerde, duvar resimlerinde ve bütün diğer tekniklerden daha müsaittir.


Tuval Nasıl Yapılır

Tuvaller ketenden dokunmuş bezlerden yapılırlar. Tuval yüzeyinin az emici, renkleri ışıklı göstermesi ve sık dokunuşlu olması gerekir. Dokumamn birbirine dik dokunuşlu olması gelenek halindedir. Kenevir liflerinden yapılmış bezler büyük formda olan, resimler için iyidir. Venedik ekolü, örneğin, Verones’in ya da Tinto- retto’nun resimleri bu bezlerin üzerine yapılmışlardır.
Resim için sık dokunuşlu bezler verebildiğinden keten dokumalar daima tercih edilmektedir. Pamuktan yapılmış olan dokumalar belki küçük ebattaki resimler için kullanılabilir. Fakat gene de tavsiye edilmez. Çünkü pamuk bez boyanın yağı ile gevşer ve ressamın zevkini kaçırır. Fakat pamuk bezin resimde gayet açık bir renk elde edilmesine yardım etmesi gibi bir özelliği vardır. Hint keneviri de tuval bezi için iyidir. Fakat havadaki rutubetle zamanla kahverengileşir.
Hint kenevirinden yapılmış olan bez ne kadar parlak ise o kadar iyidir. Maalesef bu bezlerin çoğu fabrikadan, çıkarken sık do- kunuşlu ve parlak gözükmesi için kola ve birçokları gibi maddelerle takviye edilirler ki, bu kola tuval yapmak için süreceğimiz astar maddesini etkiler.’ Hattâ yapılacak resmin boyasını kimyevî olarak bozar.
Neme karşı hassas olan dokumalar resim için uygun değildirler. Böyle dokumalar yıkanıp kurutulsalar da iyi sonuç vermezler. Bir dokumanın fırça darbesi ile genişlemesi tuval yapılmasına engeldir.


Tuval Malzemeleri Nelerdir

Tuval için aşağıda yazılı olan dokuma nevileri şunlardır:
  1. 1. Roma keteni: Bizde bu bezle elde işleme kadın gecelikleri ve iç çamaşırları yapılmaktadır. Tuval olarak en iyi dokumadır. Bu bezin iplik sıklığına göre çeşitleri vardır.
  2. 2. Yelken bezi: Bu dokuma pamuktan yapılır. Çeşitleri vardır. Tuval için uygundur.
  3. 3. Amerikan bezi: Bu bezin tuval için en iyisi el dokuması olamdır. Elde dokunmuş olanının dokusu düzenli değildir. Ancak bunun da kendine özgü bir güzelliği vardır.
    1. 1. Goblen keteni: Sık dokunuşlu bir kumaştır. Tuval için uygundur.
    2. 2. Müslin bezi: küçük formda olan tuvaller için kullanılabilir. Çünkü pamuktan yapılmıştır.
    3. 3. Patiska da küçük ölçüler için gayetle uygun bir bezdir. Yalnız patiskanın ketenden yapılması gerekir.



Pastel Boya



Sararması, kahverengileşmesi, çatlaması olmayan pastel boyası diğer tekniklerden başka etki yapan bir boya çeşididir. Pastel ancak zeminin tahribi ile bozulabilir. Pastelin bozulması iyi fikse edilmez ise mümkündür. Pastelde parlak bir boya etkisi yoktur. Boya, çalışılan zemin üzerine yapışmadan durur. Bunun için pastel boyanın zemine mutlaka tesbiti gerekir. Yoksa boya ufalanır ve toz olarak uçar.
Pastel boyasının yapımı: Pastel boyasının yapımında çeşitli yapıştırıcı maddeler kullanılabilir. Süzgeçten geçirilmiş yulaf lapası pastel boya tozlarını iyi yapıştırır. Yulafın yapıştırıcı kuvveti azdır. Eğer pastel boyası
yaparken kuvvetli yapıştırıcılar kullanılırsa krapplack prusya mavisi ve kadmiyum sarılan kullanılmayacak kadar sert olur. Jelatin ya da tahta tutkalı kullanılmak istenirse suya oranlan % 3 ü geçmemelidir. Eğer arap zamkı kullanılmak istenirse suya oranı % 2 i geçmemelidir.Arap zamkı ile yapılan karışımda boya ufalanır.
Bu ufalanmaya engel olmak için bal kullanılır. Kaymağı alınmış sütde yapıştırıcı kuvvet az olduğundan bilhassa kalem haline getirilen pastellerde kullanılır. Kitre zamkı da 3 gr. bir litre suda halledilerek birleştirici, yani yapıştırıcı madde olarak kullandır.

Pastel Boya Çeşitleri

Pastel boyada kullanılan toz boyalar temperadaki– nin aynidir. Bu boyalar şunlardır:
Beyazlar : çinko beyazı, ışığa karşı mukavim lito~ pon, titan beyazı, beyaz kil, tebeşir, sönmemiş alçı
Kırmızılar : kadmiyum kırmızısı, demir oksidi, yanmış odre kırmızıları, alizarin krapplack, cinabre
Maviler : ultramarin, kobalt mavisi, prusya mavisi, mangan moru
Sarılar : ocre sanları, terre de sienn, çinko sarısı,
kadmiyum, sarısı,
Yeşiller : emaraude yeşili, permanent yeşilleri, toprak yeşili, kobalt yeşili,
Kahverengileri: terre de sienne brûlée, kassel kahve* rengisi,
: Fildişi siyahı (noire d’ivoire)



     Akrilik Boya Fırçası Nasıl Temizlenir

Akrilik fırçalar düzgün bir şekilde temizlenmezlerse neredeyse yararsızdır, bu nedenle her kullanımdan sonra fırçalarınızı iyice yıkamanız önemlidir. Fırçalarınızı temizlemeyi ihmal etmeniz onları berbat edebilir, çünkü özellikle hızlı kuruyan akrilik boyalarkullanırken sertleşmiş ve birlikte kabuklu kıllar bırakır. Şans eseri, akrilik fırçaları temizlemek sadece birkaç dakikanızı alır. Fırçalarınızı temizlemek, tekrar tekrar kullanmanıza izin verir ve fırça ömrünün uzamasına yardımcı olur.
Boyayı bir kağıt havlu veya bezle silin. Boya fırçasını su ile temizlemeden önce, önce bir kağıt havlu veya bezin fırça kıllarını sarın ve fazla boya çıkartmak için hafifçe bastırın. Aşırı boya silinmesi yıkama işlemini daha kolay ve hızlı hale getirecektir.
Boyama ve temizlik arasında beklemeyin. Fırçanızı kullandıktan sonra doğrudan temizlemek önemlidir.
Boya fırçasını kağıt havlu veya bezin üzerine kaydırın. Fırça kıllarını kıl havlu veya bezin üzerinden fırça ile fırçalayıncaya kadar fırça ile fırçalayın. Bunu yapmak fırçaları yıkamadan önce boya çıkarmaya yardımcı olur.

Fırçayı bir bardak suyla yıkayın. Fırçayı bir bardak suya indirin ve fırça kıllarını birkaç saniye boyunca döndürün. Fırçayı uzun süre batırmayın; Aşırı boya atmak için fırçayı çevirin.
Renkler arasında fırçaları durulamak için bir bardak su kullandıysanız, bu suyu veya temiz su kullanabilirsiniz. İlk yıkamadan sonra fırçanızı su ve sabunla yıkayacaksınız, böylece su bulutluysa sorun değil.

Boya silindikten ve fırçaya batırıldıktan sonra, fırça daha temiz olacak. Bununla birlikte, bu kadar çok yapmak fırçayı tamamen temizlemek için yeterli değildir. Fırçayı temizlemek ve kılları yumuşak ve esnek tutmak için sabun ve su kullanmanız gerekir.

Akrilik Boya Fırçasının Temizlenmesinde Sabun Ve Su

Fırçayı ılık suyun altında tutun. Sıcak ve soğuk muslukları suyun ılık olmasına kadar açın. Ardından fırçanızı su akışı altında beş ila on saniye tutarak durulayın, suyun fırçanın her tarafına çarpması için döndürün.
Suyun basıncı, yalnızca fırçayı silmekten temizleyemediğiniz boya çıkarmaya yardımcı olur.



Akrilik Boya Fırçadan Nasıl Çıkar

Sabunu durulayın. Tekrar ılık oluncaya kadar suyu tekrar açın. Sonra fırçayı suyun altına koyun. Kabarcık, sabunlu su fırçayı akıtmayı bıraktıktan sonra kılları masaj yapmak için parmaklarınızı kullanın ve son sabunu çıkarın.
Fırçayı sabun içinde döndürün. Sabun durulup durduktan sonra elinizin avucuna bir boğumlu sabun fırlatın. Fırçayı diğer elinizde tutun ve fırçanın kıllarını sabun çevresinde döndürün.
Boya fırçasını sabun içinde döndürmek, parlama çevresindeki fırçanın ulaşılması zor alanındaki boyayı hedeflemeye yardımcı olur.
Dönen hareket, boyama esnasında fırçanızı nasıl kullandığınızı taklit eder ve sabun, fırça boya hala mevcut olabileceği alanlara ulaşır.
Fırçayı durulayın. Fırçayı avucundaki sabun etrafında döndürdükten sonra fırça tamamen temiz olmalıdır. Ilık suyun altında tutun ve sabun sonunu kılların dışına masaj yapın.
Fırçayı kurutun. Fırçaların uzun süre ıslak olması iyi değil. Sabun durulması bittikten sonra fırçanın kıllarını bir kağıt havlu veya temiz bir bezle sarın ve suyun salıverilmesi için yavaşça sıkın.
Fırçalarınızı yatay olarak kurumaya bırakın. Onları kıllara dikey olarak saklarlarsa, kıllar şekilden bükülebilir.

Akrilik Boya Fırçasını Sağlıklı Kullanma

Birden fazla fırça kullanırken zaman zaman suya batırın. Boyama sırasında fırçanızın daha kolay temizlenmesini sağlayan kılların sertleşmesini veya hasar görmesini engelleyebileceğiniz çeşitli alışkanlıklar vardır. Unutulmaması gereken en önemli şeylerden biri kılların kılların kurumasına izin vermemektir.
Boyama esnasında birden fazla fırça kullanıyorsanız ve her fırça arasında uzun molalar alıyorsanız, nemli tutmak için zaman zaman fırçaları suya daldırmayı unutmayın.
Fırçaları suyun içine daldırıp aşırı miktardaki boya kaldırmak için etrafında dönerek boya kılların kurumasını önler.

Boyarken  fırçalarınızı ıslatmayın. Birden çok fırça kullanıyorsanız, fırçayı suyun içinde bırakmaya niyet edebilirsiniz. Bununla birlikte, fırçalarınızı suyun içine koymanız kılların dışına yayılabilir ve onları şekle sokabilir. Fırçalarınızı boyarken saklamak için en iyi yol onları bir bez veya kağıt havlu üzerine yatay olarak yatırmaktır.

Bu yazımızda Akrilik boya fırçası nasıl temizlenir. Akrilik boyanın fırçadan çıkarılması .Akrilik boya fırçadan nasıl çıkar .Akrilik boya fırçasını sağlıklı kullanma .Akrilik boya fırçasının temizlenmesi konularını işledik .Yeni  yazılarda buluşma dileği ile .


   


          Suluboya Nedir, Özellikleri, Suluboya Çeşitleri

Türlü ihtiyaçları karşılamak üzere boya fabrikaları çok çeşit­li boyalar yapmışlar ve hatta, işin tuhafı, bir rengin ayrı ayrı tonlamalara bile çok fantastik isimler takmışlardır. Yazı, suluboya nedirözellikleri, suluboya çeşitleri ile ilgili size faydalı olacak bir makale olacaktır. Ayrıca önemli suluboya resimleri yazının devamında bulabilirsiniz. Resim için kullanılan suluboyalar ticaret­te başlıca üç şekilde satılır:



Suluboya Çeşitleri

Suluboya denilince akla çok çeşit boyalar gelmektedir? Suluboya nedir, su ile kullanılan ve çözünen boyaların tamamıdır. Suluboya özellikleri göz önüne alındığında şöyle sınıflandırılabilirler:
  1. Çini mürekkebi şeklinde, şişeler içinde; bunlar daha ziyade teknik resimlerle büyük ölçüde plan ve taslaklarda kullanılır. Bu boyaların bir kıs­ma suya karşı dayanıklıdır, kuruduktan sonra yıkanınca çıkmaz.
  2. Kuru parça ve levhacıklar halinde, özel kutular içinde.
  3. Yarı sulu bir halde, porselen çanaklar veya kalay tüpler içinde.
4. Kalem halinde olanlar

Eski Dönemlerde Suluboya Hazırlanışı

Bilindiği gibi, eskiden her ressam boyalarını kendi hazırlar, üzerine yağlı boya resim yaptığı muşambanın astarına kendi sürerdi. Boya unsuru olarak hem nebati, hem de hayvani ve kimyevi maddeler kullanırdı. Atölyede bu maddelerin dövülmesi ressamın öğrencilerinin (çırakların) işi idi. Sa­natta biraz daha ilerlemiş öğrenciler de (kalfalar) bu boyaları yapıştırıcı ve koruyucu maddelerle karıştırırlardı.



Suluboya Özellikleri Neler Olmalıdır?

Resim boyalarında aranan başlıca özellikler şunlardır: Parlaklık ve canlılık, solmamazlık, dayanıklılık, başka renklerle kolayca karışabilme ve çarçabuk kuruyup sertleşmeden *tüp veya çanaklar içinde uzun müddet kullanılma kabiliyeti. Bugün biz istediğimiz her türlü boyayı çarşıdan hazır olarak alabiliyoruz. Boya fabrikalarının kendi imalat alanlarındaki şöhreti bize, alacağımız boyaların yukarıda sayılan özellikleri taşıyıp taşımadığı hakkında yeter fikir veriyor. Bu hususta bir fikri olmayanlar da boyaları denemiş olanların tavsiyelerine göre hareket edebilirler.


Resim boyaları su veya yağla eritilerek kullanılır. Suyla eritilip kulla­nılanlar, gerek yapılış ve gerekse kullanılış bakımlarından taşıdıkları özel­liklere göre, başlıca üç guruba ayrılır: Suluboya (Aquarell), guaş, tempera. Bu boyaların hepsinin renk unsurları aslında birbirinin aynıdır. Aradaki fark bu unsurların her birinde başka başka maddelerle karıştırılmış ve böylece bu boyalardan her birinin başka başka maksatlara göre hazırlanmış olmasındadır.
Mesela, suluboya şeffaftır. Yani kağıdın üzerine sürüldüğü va­kit onu boyar, fakat kapatmaz. Boyanın altından kağıdın pürüzleri, kurşun kalem izleri görülür. Daha yukarılarda söylendiği gibi, suluboya, renk un­surlarını Arap zamkı veya suda eriyebilen kitre, dekstrin, balık tutkalı gibi yapışkan maddelerle karıştırarak yapılır. Boyanın donup katılaşmasına en­gel olmak için de içerisine lüzumu kadar bal, nöbet şekeri, gliserin, şeker pancarı veya şeker kamışı usaresi gibi şeyler katılır.

Suluboya Resimleri, Güzel Örnekler

Önemli bazı suluboya resimleri aşağıda yer almaktadır. Suluboya resimleri, yağlıboya tablolara göre korunması daha zor olduğundan dolayı daha az popüler olduğu söylenebilir.









 

Afrika’daki Duvarları Fil Resimleriyle Süsleyen Sokak Sanatçısı ile Tanışın: ‘Falko Fantastic’



Sokak sanatçısı Falco Fantastic Güney Afrika gezgini, duvarları ise hayvan portreleri ile süslüyor. Çalışmalarının çoğunu ise fil resimleri oluşturuyor. Yaptığı bu muazzam işler ile Afrika kıtasındaki çocuklara mutluluk götüren Falco Fantastic, özgürlüğün sembolü olan fili duvarlara resmederek “insan gittiği yeri güzelleştirir” deyişine şapka çıkartıyor. Özellikle ev duvarlarına resmettiği fil resimleri ile sokaklara ve şehre ayrı bir hava katan Falco Fantastic, fil figürleri dışında vahşi dünyanın bütün hayvanlarını duvarlara resmediyor.